Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Yılmaz Esmer'in yaptığı "Radikalizm ve Aşırıcılık" araştırması İngiltere'yi şaşırttı. İngiltere ile yapılan anlaşma doğrultusunda gerçekleştirilen araştırmada, Türklerin Avrupa Birliği'ne büyük kuşku ile baktığı, ABD ve AB'nin Hristiyanlığı yaymayı, Türkiye'ye bölmeyi ve İslam dünyasını bölmeyi hedeflediği görüşünün ağırlık kazandığı görüldü. Aynı araştırmaya göre Türkiye'de dindarlıkta son yıllarda bir artış söz konusu değil. Ayrıca halkın büyük kısmı aşırı İslam'ı benimsemediği belirtildi.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband'ın Bahçeşehir Üniversitesi'ni ziyaretinde yapılan anlaşma kapsamında bir araştırma gerçekleştirildi. Prof. Dr. Yılmaz Esmer tarafından gerçekleştirilen "Radikalizm ve Aşırıcılık" araştırması örneklem yöntemiyle yüz yüze yapılan görüşmelerle yapıldı. Aralarında Şanlıurfa, Trabzon, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Balıkesir'in de bulunduğu 34 ilde bin 715 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırma bu ayın başında tamamlandı. Söz konusu araştırmanın neticeleri Bahçeşehir Üniversitesi'nde düzenlenen konferans ve basın toplantısı ile değerlendirildi.
İngiltere Büyükelçiliği Müsteşarı Giles Portman, söz konusu araştırmayı neden yaptıklarını açıklarken, iki ülkenin özellikle terör konusunda uzun zaman yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekti. Portman, "Terör konusunda iki ülkenin birikimleri var. Bunları paylaşabileceğimizi düşündük. Her iki ülkedeki ılımlılara görüşlerini ifade edebilecek bir platform sunmak istedik. Aşırılık nedir bunu tanımlamak istedik." dedi. Sonuçları nasıl buldukları yönündeki bir soruyu yanıtlayan Portman, "Müthiş ilginç. Bir çok bakımdan halkın kafasının karışık olduğunu gördük. Özellikle AB ile ilgili çelişkiler söz konusu. Çok olumsuz değerlendirmeler yapılırken insanların AB'ye üye olmayı istediğini gördük. İngiltere'nin pek sevilmeyen bir ülke olduğu ortaya çıktı. Biraz sürpriz bu. Hayal kırıklığı yaşadım. Hemen British Council'deki arkadaşlarla neden böyle bir sonuç çıktı diye bir değerlendirme yaptık. İngiltere, Türkiye'nin AB üyeliğini en çok destekleyen ve bunu her platformda dile getiren bir ülkedir." ifadelerini kullandı.
-DİNDARLIK ARTMADI-
Araştırmayı yapan Prof. Dr. Esmer ise, soruları cevapladı. Esmer, araştırmaya göre Türkiye'de dindarlığın artmadığını söyledi. AK Parti iktidarı döneminde dindarlığın arttığı görüşüne katılmayan Esmer, "Biraz daha belirginleşmiş olabilir ama benim tespitlerime göre dindarlık artmadı." dedi. Türkiye'de son 20 yılda bazı değişiklikler olsa da temel değerlerde büyük değişiklik yaşanmadığını belirten Esmer, "Dindar olanlar birden dinsizleşmedi ya da dinsizler bir anda dindarlaşmadı. Pek çok şey aynı gidiyor." şeklinde konuştu.
Mahalle baskısının artıp artmadığı konusunda ise daha önce yaptığı bir araştırma olmadığı için bir karşılaştırma yapamayacağını söyleyen Esmer, "Yakın çevreden baskı geliyor mu? konu komşu, bakkaldan falan dindar olduğu ya da laik olduğu için, mezhebinden dolayı baskı görüp görmediği konusunda çok büyük bir rakam çıkmadı. Yüzde 5, yüzde 3 gibi rakamlar çıktı. Bu rakamlar önemli gibi görünmüyor ama 50 milyon insanın yüzde 5'i 2,5 milyon yapar. Bu da çok önemli bir sayıdır." ifadelerini kullandı. Halkın aşırı İslam'ı benimsediğini düşünen Esmer, bunun toplum için bir tehdit olarak görüldüğünü dile getirdi.
-HALK PKK'YA OPERASYONA SICAK BAKIYOR-
Araştırmaya göre ABD'ye karşı büyük bir düşmanlık söz konusu. Anti ABD duygular hakim. AB'ye üye olunmasını isteyenlerin oranı yüzde 57. İstemeyenler ise yüzde 27'lik kesim. Araştırmaya katılanların yüzde 25'i AB'nin ne olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Etnik ve dini çeşitliliği zenginlik olarak görenler fazla. Ancak hoşgörü sorunu var. En istenmeyen kesim; eşcinseller. Yahudi komşu istemeyenlerin oranı yüksek. Araştırmaya katılanların yüzde 72'si içki içen bir komşu istemiyor. Hıristiyan komşu istemeyenlerin oranı ise yüzde 52. Yüzde 67'si ise nikahsız yaşayan komşular istemiyor. PKK'lılar en sevilmeyen kesimi oluşturuyor. Halkın yüzde 82'si PKK'yı Türkiye için ciddi bir tehdit olarak görüyor. Halkın yüzde 83'ü PKK'ya karşı geniş çaplı bir askeri harekatın iyi olacağını düşünüyor.
-BASKI GÖRDÜĞÜNÜ DÜŞÜNEN LAİKLER-
Türkiye'de kendisini herhangi bir sebeple ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı yüzde 18. Konuştuğu anadil nedeniyle devletten ayrımcılık gördüğünü söyleyenlerin oranı yüzde 8. Yüzde 9'u ise farklı etnik gruba mensup olduğu için devletten ayrımcılık gördüğünü belirtti. Laik görüye sahip oldukları için devletten ve toplumdan ayrımcılık gördüğünü düşününler ise sadece yüzde 6'lık bir kesim.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband'ın Bahçeşehir Üniversitesi'ni ziyaretinde yapılan anlaşma kapsamında bir araştırma gerçekleştirildi. Prof. Dr. Yılmaz Esmer tarafından gerçekleştirilen "Radikalizm ve Aşırıcılık" araştırması örneklem yöntemiyle yüz yüze yapılan görüşmelerle yapıldı. Aralarında Şanlıurfa, Trabzon, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Balıkesir'in de bulunduğu 34 ilde bin 715 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırma bu ayın başında tamamlandı. Söz konusu araştırmanın neticeleri Bahçeşehir Üniversitesi'nde düzenlenen konferans ve basın toplantısı ile değerlendirildi.
İngiltere Büyükelçiliği Müsteşarı Giles Portman, söz konusu araştırmayı neden yaptıklarını açıklarken, iki ülkenin özellikle terör konusunda uzun zaman yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekti. Portman, "Terör konusunda iki ülkenin birikimleri var. Bunları paylaşabileceğimizi düşündük. Her iki ülkedeki ılımlılara görüşlerini ifade edebilecek bir platform sunmak istedik. Aşırılık nedir bunu tanımlamak istedik." dedi. Sonuçları nasıl buldukları yönündeki bir soruyu yanıtlayan Portman, "Müthiş ilginç. Bir çok bakımdan halkın kafasının karışık olduğunu gördük. Özellikle AB ile ilgili çelişkiler söz konusu. Çok olumsuz değerlendirmeler yapılırken insanların AB'ye üye olmayı istediğini gördük. İngiltere'nin pek sevilmeyen bir ülke olduğu ortaya çıktı. Biraz sürpriz bu. Hayal kırıklığı yaşadım. Hemen British Council'deki arkadaşlarla neden böyle bir sonuç çıktı diye bir değerlendirme yaptık. İngiltere, Türkiye'nin AB üyeliğini en çok destekleyen ve bunu her platformda dile getiren bir ülkedir." ifadelerini kullandı.
-DİNDARLIK ARTMADI-
Araştırmayı yapan Prof. Dr. Esmer ise, soruları cevapladı. Esmer, araştırmaya göre Türkiye'de dindarlığın artmadığını söyledi. AK Parti iktidarı döneminde dindarlığın arttığı görüşüne katılmayan Esmer, "Biraz daha belirginleşmiş olabilir ama benim tespitlerime göre dindarlık artmadı." dedi. Türkiye'de son 20 yılda bazı değişiklikler olsa da temel değerlerde büyük değişiklik yaşanmadığını belirten Esmer, "Dindar olanlar birden dinsizleşmedi ya da dinsizler bir anda dindarlaşmadı. Pek çok şey aynı gidiyor." şeklinde konuştu.
Mahalle baskısının artıp artmadığı konusunda ise daha önce yaptığı bir araştırma olmadığı için bir karşılaştırma yapamayacağını söyleyen Esmer, "Yakın çevreden baskı geliyor mu? konu komşu, bakkaldan falan dindar olduğu ya da laik olduğu için, mezhebinden dolayı baskı görüp görmediği konusunda çok büyük bir rakam çıkmadı. Yüzde 5, yüzde 3 gibi rakamlar çıktı. Bu rakamlar önemli gibi görünmüyor ama 50 milyon insanın yüzde 5'i 2,5 milyon yapar. Bu da çok önemli bir sayıdır." ifadelerini kullandı. Halkın aşırı İslam'ı benimsediğini düşünen Esmer, bunun toplum için bir tehdit olarak görüldüğünü dile getirdi.
-HALK PKK'YA OPERASYONA SICAK BAKIYOR-
Araştırmaya göre ABD'ye karşı büyük bir düşmanlık söz konusu. Anti ABD duygular hakim. AB'ye üye olunmasını isteyenlerin oranı yüzde 57. İstemeyenler ise yüzde 27'lik kesim. Araştırmaya katılanların yüzde 25'i AB'nin ne olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Etnik ve dini çeşitliliği zenginlik olarak görenler fazla. Ancak hoşgörü sorunu var. En istenmeyen kesim; eşcinseller. Yahudi komşu istemeyenlerin oranı yüksek. Araştırmaya katılanların yüzde 72'si içki içen bir komşu istemiyor. Hıristiyan komşu istemeyenlerin oranı ise yüzde 52. Yüzde 67'si ise nikahsız yaşayan komşular istemiyor. PKK'lılar en sevilmeyen kesimi oluşturuyor. Halkın yüzde 82'si PKK'yı Türkiye için ciddi bir tehdit olarak görüyor. Halkın yüzde 83'ü PKK'ya karşı geniş çaplı bir askeri harekatın iyi olacağını düşünüyor.
-BASKI GÖRDÜĞÜNÜ DÜŞÜNEN LAİKLER-
Türkiye'de kendisini herhangi bir sebeple ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı yüzde 18. Konuştuğu anadil nedeniyle devletten ayrımcılık gördüğünü söyleyenlerin oranı yüzde 8. Yüzde 9'u ise farklı etnik gruba mensup olduğu için devletten ayrımcılık gördüğünü belirtti. Laik görüye sahip oldukları için devletten ve toplumdan ayrımcılık gördüğünü düşününler ise sadece yüzde 6'lık bir kesim.